1. Anasayfa
  2. Nedir

Gesi Bağları Türküsünün Hikâyesi Nedir? Hangi Yöreye Ait?


0

Her Türkünün bir hikayesi vardır. Gesi Bağları Türküsü, çok meşhurdur ve sevilmektedir. İç Anadolu’dan Kayseri ilimize ait Türkünün çıkış noktasını sizler için hazırladık.

Gesi
Gesi Bağları Türküsünün Hikâyesi Nedir? Hangi Yöreye Ait?

Gesi, Kayseri ilimizde bulunan bir yerdir. Gençler evlenme zamanı geldiğinde yuvadan uçar giderler. Burada yer alan bir kızı çok uzak bir yerde istemeye gelirler. İkisi de çok iyi anlaşır, zoraki değil, severek dünya evine girerler. Lakin, genç kız ailesine o kadar bağlıdır ki uzakta olmak onu çok üzmeye başlar.

Ne kadar uğraşsa da eşini sevse de anasından uzakta bir hayat çok zordur, üstesinden gelemez. Severek evlendiği kocasından ve onun ailesinden kötü muameleye maruz kalır. Mutlu mesut girdiği dünya evinde hiç de huzurlu değildir. Bu evlilikten bir çocuğu dünyaya gelir ve onunla zaman geçirerek her şeyi atlatırım diye düşünür ama düşündüğü gibi olmaz, annesine duyduğu özlem onu yiyip bitirmeye başlar.

Aylar geçer ama bir türlü annesinden ses gelmez. Uzak olduğu için yanına gitme imkanı da bulamaz. Kısa bir süre geçtikten sonra kara haber gelir ve annesini hayata veda ettiğini öğrenir. Zaten hasretinden yanıp tutuşurken bu haber onu iyice çökertir.

Kendi yaşadığı yer olan Gesi ve doğduğu yer arasında mükemmel bağlar bulunmaktadır. Öyle bir türkü çığırır ki sıkıntılarını anlatmak için bir ağıt söyler.

Gesi Bağları Türküsü’nün sözleri

(Of) Gesi Bağları’nda dolanıyorum

Yitirdiğim yarimi aman aranıyorum

Bir çift selamına güveniyorum

Gel otur yanıma hallerimi söyleyim

Halimden bilmiyor ben o yari neyleyim

(Of) Gesi Bağları’ndan gelsin geçilsin

Kurulsun masalar rakı konyak içilsin

Herkes sevdiğini alsın seçilsin

Atma anam atma şu dağların ardına

Kimseler yanmasın anam yansın derdime

İlginizi Çekebilir;  Doğumun Kolay Olması için Rahim Açılması Nasıl Yapılır? Kolay Doğum için Okunacak Dua

(Of) Gesi Bağları’nda üç top gülüm var

Hey Allah’tan korkmaz sana bana ölüm var

Ölüm varsa şu dünyada zulüm var

Gel otur yanıma hallerimi söyleyim

Halimden bilmiyor ben o yari neyleyim

Yukarıda sözlerini verdiğimiz türkünün melodisi hemen kulaklarınızda yankılanmış olmalı. Bir kadının yaşadığı zorluklarını feryat ederek türkü çığırmasıyla ortaya çıkmıştır. Kadın olmak özellikle bizim ülkemizde hiçbir dönemde kolay olmamıştır. Hele ki eski dönemlerde zorluk üst boyuttaydı. Teknolojinin gelişmemesi, görüşmelerin nadir olması işleri daha çok zorlaştırıyordu. Ailesinden uzak bir yerde yaşamak zorunda kalan ve yaşamı çilelerle geçen kadının hikâyesini geniş olarak bir göz atalım.

Gesi Bağları Türküsünün Hikâyesi

Henüz kısa bir süre önce, insanlar seyahat etmek için hayvanları kullanıyordu, araçlar çok yaygın değildi, herkesin de alacak gücü yoktu. Telefon sadece belirli yerlerde bulunurdu ve herkesin evinde olmadığından görüşmek pek mümkün olmazdı. Günümüzde bu anlattıklarımızın hepsi komik geliyor çünkü bir tıkla istediğimiz kişiye ulaşıyoruz ve araçlarla yanlarına gidebiliyoruz.

Empati yapalım, evladınız evlendi, gitti. Telefon yok, aylarca sesini bile duyamamışsınız, araç olmadığı için yanına da gidemiyorsunuz. Ne kadar acı değil mi? Özellikle Z kuşağına böyle bir şey yaşatmaya kalkışsanız sanırım hayatın çok boş olduğunu düşünüp bunalıma girmeye başlarlar. Bu türkünün de ortaya çıkış sebebi, öyküsü, hikâyesi belki de teknolojinin yeteri kadar gelişmemesiydi.

Eski zamanlara baktığımızda, bir kız dünyaya geldiğinde ona şimdiden ölmüş gibi muamele yaparlarmış. Çünkü kız olduğu zaman, belirli bir yaşa gelecek, başka bir evde, ailenin yanında olacak ve görme imkanımız kalmayacak gibi düşünülürmüş. Doğdu yerde misafir olarak görünen, gittiği yerde de elin kızı gibi düşünülen bir çocuk… Zaten eski kültürümüze öyle yerleşmiş ki, eğer bir ortam sessiz olursa kız doğmuş gibi sessizini hayırdır gibi cümleler kurulurmuş. Aslında daha doğmadan böyle bir kader… Bu da bizim coğrafyanın kaderi sanırım.

İlginizi Çekebilir;  Ekolojik Denge Nedir? Örnekleri Nelerdir? Nasıl Korunur?

İşte, o dönemde de dünyaya gelen bir kızın kaderini bu türküde görüyoruz. Doğduğunda hiçbir şeyden haberi yok, gayet mutlu bir yaşam sürerken yaş ilerledikçe hayatı değişmeye başlar. Gesi’den gelen bir genci çok seven genç kız kendisini neyin beklediğini bilmediği bir hayata yelken açacaktır. Adet, töre her şey yerine getirilir, kız isteme, düğün – dernek derken kız Gesi’nin yollarını tutar. Annesini ne kadar sevse de gönül ferman dinlememiştir.

  • Gesi’ye girerken yollar ayrıldı
  • Bindim arabaya başım çevrildi
  • Selvi saçım sol yanıma devrildi
  • Ölüm olamasın ayrılık olsun
  • Bize sebep olan içten vurulsun

Evliliğin ilk zamanlar, her şey dört dörtlük, gülümsemeler, mutluluklar… Evlendiği için çok doğru bir karar verdiğini düşünür. Tabii, hayat kolay değil, karın doyurmak için para lazım, para için de sürekli çalışmalı… O zamanlarda toprağınız da yoksa başkasının ellerinde çalışma zorunda kalırsınız. Kızın eşi de çalışmak durumunda kalır ve uzak diyarlara gider. Genç kız bu durumdan hoşnut olmasa da kaderimdir der razı olur.

  • Gesi bağlarının gülleri mavi
  • Ayrıldım yârimden gülemem gayri
  • Alımı yeşilimi giyemem gayri
  • Yas tutsun ellerim kına yakamayayım
  • Kör olsun gözlerim sürme çekemeyeyim

Tabii, evliliğin ilk zamanları uzak yerlere giden eşinden gelen mektuplar onu mutlu eder ve bu şekilde hayata tutunur. İlk başlarda sürekli gelen güzel sözlü mektuplar yavaştan bitmeye başlar.

  • Gesi bağlarında has nane biter
  • Bana bir hal oldu ölümden beter
  • Sevdiğimin ettiği canıma yeter
  • Yaz yaz mektubu postaya bırak
  • Varamam yanına yollar uzak

Bu arada nur topu gibi bir çocukları olur. Ama eşi evde yoktur, çocukla beraber yalnız bir hayat onu beklemektedir ki bu hiç de kolay olmamıştır.

  • El kadar anlımda türlü türlü yazım var
  • Evvel başımdı şimdi körpe kuzum var
İlginizi Çekebilir;  Dünyada Kaç Ülke Kaç Deniz ve Kaç Şehir Vardır

Söylenenlere göre, uzaklarda çalışan eşi hayatını kaybeder. Bazı kaynaklar ise farklı biriyle evlenip yeni bir düzen kurduğunu söyler. Tabii, türküde buna benzer şeyler yer almaz.

Eşinden bir süredir haber gelmeyince o da eşinin ailesiyle birlikte kalmak zorundadır. O dönemlerde töre derki kız sadece kefeniyle birlikte memleketine gelebilir. Üstüne de bir evladı var… Evladında ayrılmak istemediği için her şeyi kabullenmek zorunda kalır. Eşinin ailesi için o bir yabancıdır ki bunu da maalesef ki acı bir şekilde yaşar. Eşinin annesi ve babası onu doğduğuna doğacağına pişman ederler. Bu da benim kaderim diyerek boyun eğmeye devam eder.

Gesi bağlarında gülünen çayır

Ana ben ölüyorum başını çevir

Kaynatam imansız güveyin gâvur

Ne diyeyim ağlayayım alın yazısı

Kader böyle imiş onmaz bazısı

Her şeye katlanan bu acılı kadın, yaşadıklarını Gesi Bağları Türküsüyle bütün bir ülkeye hediye eder ve herkes tarafından dinlenir. Ülkede artık bu kız gibi acı yaşayan birçok kişinin dillerine pelesenk olmuş bir türküdür.

Bu İçeriği Nasıl Buldunuz ?
  • 0
    _yi
    İyi
  • 0
    k_t_
    Kötü