Nusrat Mayın Gemisi Hakkında Bilgi

Türk tarihinin en önemli zaferlerinden birisi olan Çanakkale zaferi bütün dünyaya Çanakkale Geçilmez mottosunu duyurmamıza sebep olmuştur. Öyle ki günümüzde de boğazlardan gemiler geçerken, Çanakkale boğazının selamlandığı seyir defterine not düşülür. Yalnızca Türk tarihi değil dünya tarihinde de Nusrat mayın gemisi ve savaşın kaderini değiştirerek zaferle sonuçlanmasını sağlayan o çıkartma yazmaktadır.

18 Mayıs 1915 tarihinde Nusrat mayın gemisi asla öngörülemeyen, hiçbir donanma tarafından fark edilmeyen bir mayın hattını döşeyerek dünyanın en ünlü mayın gemisi unvanını kazanacağı o bozgunu hazırlamıştır. Bozgunda başrolü oynayan zırhlı tam 639 kişilik mürettebatıyla Çanakkale’ye doğru ilerleyen Bouvet idi. Aynı zamanda Bouvet zırhlısının hemen ardından Bolva ve Inflexible zırhlıları da sulara gömülmüştü. 

Nusrat
Nusrat Mayın Gemisi Hakkında Bilgi

Dünya tarihi incelendiğinde Nusrat mayın gemisiyle ilgili olarak Official History of the Great War serisinin Military Operations Gallipoli kısmına göz atılabilir. İngiliz general Oglander’in kaleminden çıkan bu kitapta Çanakkale-Gelibolu Askeri Harekatı kısmında Nusrat mayın gemisinin başardığı işten övgüyle bahsediliyor. 

İngiliz general Oglander kitapta ‘’O gün öyle müthiş verilerle başlamıştı ki herkesin keyfi yerindeydi. Ama hiç bilmediğimiz, asla öngöremediğimiz ve meçhul bir biçimde kurulmuş olan bu mayın hattı tüm donanmayı kırıp geçirmeye yetmişti. Sadece 20 mayının isabetiyle devam edilebilir bir sefer tarihi uygulamakta bile güçlük çektik. Çünkü uğradığımız şey tam bir bozgundu’’ diye bahsediyor. 

Ki o dönemde Mersin’den söküldükten sonra tır ile üç parçalık Nusrat mayın gemisi Tarsus’a götürülmüştü. Çanakkale parkına demirlemeden önce o 27 kilometrelik mesafeyi 4,5 saat gibi bir sürede geçmişti. Maketinden incelenerek o günün şartlarına uygun biçimde tasarlanmış olan Nusrat mayın gemisinin tek amacı geçilmesi mümkün olmayacak bir mayın hattıydı. Bunu başararak Çanakkale zaferinin de önemli mihenk taşlarından birisi oldu. 

Nusrat Mayın Gemisinin Teknik Özellikleri

Nusrat mayın gemisi Çanakkale zaferinin en önemli figürlerinden birisidir. Dolayısıyla teknik özellikleri merak konusu olabiliyor. 

  • İnşa Yeri: Almanya
  • Tipi: Mayın Gemisi
  • Tonajı: 360 Ton
  • Boyu: 40 m
  • Eni: 7,4 m
  • Çektiği su: 2 m
  • Silahları: 1 adet 7,5/40 Top, 2 Adet 4,7 Top, 2 mk. 5b.
  • Sürat: 15 mil
  • Hizmete Girişi: 1912
  • Hizmet Dışı Kalma Tarihi: 16.06.1957

Nusrat Mayın Gemisinin Hikâyesi 

Nusrat mayın gemisi denildiğinde pek çok kişinin aklında Nusret mayın gemisi canlanabilir. Zira asıl ismi Nusrat olsa da halk arasında ilk dönemlerde de, sonrasında da Nusret mayın gemisi olarak daha fazla anılmıştır. 1911 yılında inşa edilmeye başlanan mayın gemisi Almanya’nın Kiel şehrinde üretimi tamamlanarak Osmanlı donanmasına dahil olmuştur. Osmanlı donanmasına katılım tarihi ise 1913’tür. Donanmaya katıldığı tarihten iki yıl sonra ise tarihe adını altın harflerle yazdırmıştır.

1911’de kızağa çekildiği ilk günün ardından 1912 yılı içerisinde Germenia tersanesinde inşası tamamlanmıştır. 1913 yılında resmi olarak Osmanlı donanmasına katılmış olsa da Çanakkale’ye demirlemesi 3 Eylül 1914’ü bulmuştu. Ki düşman donanmalarının sayıca üstünlüğü, zırhlıların gücü ve büyüklüğü inanılmaz bir korkuya sebep olabilecek nitelikteydi. Çünkü Osmanlı devletinin o dönemler yaşadığı ambargolar, mali krizler ve iç karışıklıklar pek çok teçhizata ulaşımı engelliyordu. Boğazın tamamıyla mayınlanması ve donanmaya geçit verilmemesi için ihtiyaç duyulan teçhizat ise ordunun elinde yoktu.

Yine de Türk askerlerinin inanılmaz çabası, öngörüye sahip komutanları ve sabah akşam demeden yapılan analizler ve hesaplamalar doğru sonuca ulaşılmasını kaçınılmaz hale getirdi. Burada da Cevat Bey’in paralel olarak dökülmesini emrettiği mayınların etkisi büyüktür. Normal şartlarda boğaza mayınların dökülmesi dik şekilde yapılır ve bu sayede bir hat çekilmiş olur. Fakat Çanakkale boğazında Nusrat mayın gemisinden dökülen mayınlar kıyıya paralel şekilde uzandı. 

Cevat Bey’in mayın grup komutanı olarak görev yapan hafız Nazmi Bey’e emri 6 Mart gecesinde verilmişti. Cevat Bey özellikle altını çizerek ‘Nazmi Bey, bu milletin talihi, bu vatanın selameti bu akşam yapacağımız mayınlamaya bağlıdır. Hiçbir şekilde düşman donanmasının dikkatinin çekilmemesi gerekmektedir. Velev ki düşman sizi fark ederse Erenköy mevkiinde bulunan kıyı toplarından koruma ateşi açılacaktır. Sizi himaye altına alıncaya kadar çarpışacağımızdan emin olunuz. Son olarak kalan 26 mayının tümünü Erenköy mevkiine dökmeniz gerekmektedir. Fakat dik pozisyonda değil kıyıya paralel olacak şekilde dökülmelidir. Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun’’ emrini mayın grup komutanı Nazmi Bey’e aktardı.

Tabii ki bu noktada tüm savaşın seyrini değiştiren dinamik mayınların dik değil paralel şekilde dökülmüş olmasıydı. Uzun analizler sonucunda Türk askerleri fark ettiler ki boğazı adeta dövmek için gelen tüm donanma güçleri bir süre sonra boğazda en rahat manevra yapılabilecek genişliğe sahip olan Erenköy mevkiinden geri dönerek yerini farklı zırhlılara bırakıyorlar. 

Mayınların Erenköy mevkiinde kıyıya paralel olarak dökülmesinde de amaç buydu. Düşman zırhlıları boğaza gelirken değil, geniş manevra alanı olan Erenköy mevkiinde dönerken mayınlarla temas yaşayacaktı. Nazmi bey bunun başarıyla gerçekleşmesi için tüm planları hazırlayarak Nusrat mayın gemisinin komutanı olarak görevlendirilen Yüzbaşı Hakkı’ya ulaştı. Tophaneli Yüzbaşı Hakkı birkaç gün evvel kalp krizi geçirmesine rağmen asla pes etmeyerek vatanını savunma görevini üstlendi, Nusrat mayın gemisiyle Erenköy mevkiine mayınların kıyıya paralel şekilde dökülmesi görevini kabul etti. 

Tarih 7 Mart’ı gösterdiğinde Çanakkale’den demir alan Nusrat Mayın gemisi, yüzbaşı Hakkı komutasında Erenköy mevkiine doğru seyrine başladı. Mayın döşenmiş bölgelerden pür dikkat geçerek asıl mayın döşenmesi gereken Erenköy mevkiine ilerliyordu. Tabii ki bu esnada düşman donanmalarının nöbetçileri de güçlü fenerlerle her daim kolaçan ettiği boğazı korumayı sürdürüyordu. Nusrat mayın gemisinin hem düşmanlara gözükmemesi, hem mayın döktüğünün anlaşılmaması, hem de doğru noktalara doğru paralellikte mayınları bırakması gerekiyordu. 

Ancak büyük bir sorun da paralel olarak kıyı hizasında dökülen 26 mayının ardından dönüşe geçmekti. Hali hazırda boğazda mayınlı bölgeler olduğu gibi sessiz sedasız dökülmüş bu 26 mayınla beraber Nusrat mayın gemisinin mayınlara temas etmeden dönüşü başarması gerekiyordu. Mayınlara ek olarak düşman zırhlılarının nöbetçileri ve her an saldırıya hazır donanma risk faktörünü arttırıyordu. Gecenin karanlığından fazlasıyla yararlanan Nusrat mayın gemisi Osmanlı donanmasına ait son 26 mayını da Cevat Bey’in emriyle Nazmi Bey’in aktardığı noktalara dökerek geri dönmeyi başarmıştı. 

Gecenin ilk kaybı ise her ne kadar Nusrat mayın gemisi düşmana gözükmemiş olsa da Tophaneli yüzbaşı Hakkı olmuştur. Nusret mayın gemisinin komutanı olan Yüzbaşı Hakkı’nın birkaç gün evvel geçirdiği kalp krizi nüksetmiş, sefer esnasında hayatını kaybederek şehit olmuştur. 7-8 Mart tarihleri boyunca mayın döşeme ve hat oluşturma aşaması devam ederken düşman donanmasının tam tekmil hücuma geçmesi 10 günlük bir süreyi buldu. 

Düşman donanması hem büyük zırhlılara sahip olmanın, hem de sayıca üstün olmanın avantajıyla boğazı sıra sıra dövmek için sürekli geliyor, Erenköy mevkiinde de manevra yapıp geri dönüyordu. Fakat Nusrat mayın gemisinin döşediği bu mayın hattı adeta bir bozgun yarattı. Hızlı bir şekilde manevra yapmakta olan düşman zırhlılarından gelen ani patlamalar tüm düşman donanmasını şoka uğratmıştı. Ellerinden hiçbir şey gelmiyorken bir bir o büyük zırhlılarını kaybediyorlardı.

Çanakkale savaşında İtilaf devletlerinin donanmasına bakıldığında gözbebeği olarak addedilen üç savaş gemisi yer alıyordu. Bu gemilerin isimleri ise Bouvet, Ocean ve Irrestable idi. Yüzlerce kişilik mürettebatları, dev silahları ve güçlü gövdeleriyle Çanakkale boğazı için ciddi risk oluşturuyordu. Nusrat mayın gemisinin döşediği 26 paralel mayında bu üç zırhlı da tarihin derin sularındaki yerlerini aldı. 

Ayrıca Çanakkale boğazının Erenköy mevkiinde çok ciddi hasar alarak savaşta bir etkileri kalmayan önemli üç zırhlı gemiyi de Inflexible, Suffen ve Golva zırhlıları olarak sıralayabiliriz. O tarihlerde tüm dünyada en ünlü mayın gemisi olarak anılan Nusrat mayın gemisi aynı zamanda kendi unvanının yanında Türkiye Cumhuriyeti’nin de önemli bir paydası olmayı başardı. Çünkü savaşın kaderini değiştiren, Türk milletinin makus talihini yenen ve yedi düvele Çanakkale Geçilmez dedirten bu çarpışmalarda galibiyete ulaşılmasının en büyük müsebbibi Nusret mayın gemisi olmuştur. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı yorum için giriş yapın.


Giriş Yap