Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır atasözü ne demek? Hikayesi nedir?

Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır sözü günlük hayatta en çok karşılaştığımız atasözlerinden biridir. Peki, ne anlama geliyor? Hikayesi nedir?

Bir
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır atasözü ne demek? Hikayesi nedir?

Bu atasözü bize, yapılan küçük bir iyiliğin dahi aklımızda bulunması, her daim hatırlanması gerektiğini söylemek için kullanılır.

Birilerine yardım etmek, iyilikte bulunmak bizim vicdanımızı rahatlattığı gibi aslında dini de görevimizdir. Eğer biri bize bir iyilik yaptıysa biz bunu aklımızdan hiç çıkarmamalıyız ve minnet duymalıyız. Yapılan iyiliklere nankörlük yapmak bize yakışmaz.

Günümüzde, 10 tane iyilik yapıp 1 tane hata yapsak sadece hatamızı yüzümüze vururlar. Ama bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır sözü bizim bu anlayıştan uzaklaşarak iyilikleri hatırlamamız gerektiğini söylemektedir. Hayatınızda ilk defa gördüğünüz birinin bir fincan kahvesini içtiyseniz bunu hep hatırlayın, dostluğunuzu koruyun.

Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı hikâyesi, sözü nasıl ortaya çıktı?

Eskiden Üsküdar’da mükemmel lezzetli kahve yapan, muhabbeti hoş bir kişi varmış. O kadar güzel konuşurmuş ki oraya bir kere gelen tekrar gelmek istermiş.

Üsküdar’a çok uzak yerlerde yaşayanlar bile üşenmede gelir, kahvesini içer, muhabbet edermiş. Eğer bir sorunları, sıkıntıları varsa kahveci can kulağıyla dinler, sıkıntılarını gidermeleri için öğütlerde bulunurmuş.

Bir tane yeniçeri, kahveye girmiş, Rum Gemisi Kaptanı dışında burada bulunan herkese benden kahve demiş.

Bütün herkese kahveyi dağıttıktan sonra 2 fincan kahveyi almış ve Rum Gemisi Kaptanına da vermiş, beraber içmişler.

Yeniçeri öfkelenmiş, O Rum’a kahve yok dememiş miydim? yüksek sesle söylemiş.

Kahveci yeniçeriye cevaben Bu fincan sana ait değil, ben ısmarlıyorum demiş.

Yeniçeri de sesini çıkaramamış.

Aradan tam 40 sene geçmiş ve Sisam Adası’nda ayaklanmalar baş göstermiş. Özellikle Rumlar burada etkin olmaya başlamı.

Tabii, bizim meşhur kahveci de esir olmuş.

O senelerde esir olanlar para karşılığı satılırmış. Bizim kahveciyi de yaşlı amca almış.

İt uçma kervan geçmez bir noktaya doğru yola çıkmışlar.

Kahveci o kadar korkmuş ki ne yapacağını bilemez haldeymiş.

Hemen kimsenin olmadığı yere geldiklerinde bu yaşlı amca Korkma, sana hiçbir şey yapmayacağım. Bundan tam 40 sene önce bana bir fincan kahve vermiştin hatırlıyor musun? Rum Gemisi Kaptanıyım diye söylemiş.

40 sene evvel, sadece bir kahve fincanın hatırını bilen bu kaptan, gönül borcu gereği esirlikten azat etmiş.

Bu olay dilden dile, kulaktan kulağa her yerde yayılmaya başlamış. Günümüzde Z kuşağı dahil herkes kullanmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir