1. Anasayfa
  2. Nedir

Yüksek Yüksek Tepelere Türküsü Nasıl Yazıldı? Hikâyesi Nedir?


0

Yüksek Yüksek Tepelere türküsü, özellikle kınalarda gelinleri ağlatmak için söylenir. Her türküde olduğu gibi bu güzel türkünün bir çıkış noktası, hikayesi var. Biz de bunun hakkında sizleri bilgilendireceğiz.

Yüksek
Yüksek Yüksek Tepelere Türküsü Nasıl Yazıldı? Hikâyesi Nedir?

Yüksek Yüksek Tepelere Türküsü Sözleri

Yüksek Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar

Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar,

Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler

Annesinin bir tanesini hor görmesinler,

Uçan da kuşlara malûm olsun, ben annemi özledim.

Hem annemi hem babamı, ben köyümü özledim.

Babamın bir atı olsa binse de gelse,

Annemin yelkeni olsa açsa da gelse,

Kardeşlerim yolları bilse de gelse.

Uçan da kuşlara malûm olsun, ben annemi özledim.

Hem annemi hem babamı, ben köyümü özledim…

Yüksek Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar

Yüksek Yüksek Tepelere Türküsünün Hikayesi ve Yöresi

Yüksek yüksek tepelere türküsünün sözlerini okuduysanız ne kadar dokunaklı, hüzünlü olduğunu görürsünüz. Tabii, bu hüznün arkasında bir yaşanmışlık bir hayat hikayesi yatıyor. Olay Tekirdağ Malkara’da geçiyor. Türkü Edirne yöresine aittir.

Uzun yıllar evvel, köyde Zeynep adında, güzelliği dillere destan biri yaşar. Daha 16 yaşına geldiğinde, yaşadıkları yerde tanıdıklarının düğüne giderler. Burada Ali adında birisi Zeynep’e bakar ve adeta vurulur.

Tabii, Ali bunu ailesiyle paylaşır, Zeynep’in ailesine de haber gider ve kız isteme hızlı bir şekilde gerçekleşir. Bu tür yerlerde evlenme çağına gelenlere iyi bir talip çıktığında kabul edilir ve Zeynep – Ali’nin düğünleri gerçekleşir. Tabii, evlenip yaşayacağı yer kendi evine çok uzaktadır.

O zamanlar ulaşım imkanı da kısıtlı olduğu için Zeynep evlendikten sonra ailesiyle yedi sene boyunca görüşemez. 16 sene boyunca ailesiyle vakit geçirmiş Zeynep için 7 sene görmemek çok acı vericidir ve günden güne kendini yıpratmaya başlar.

İlginizi Çekebilir;  Masa Tenisi Kuralları Nelerdir?

Zeynep bir gün yine çok dertlidir. Gelin olarak geldiği bölgenin yüksek bir tepe noktasına doğru gider, köyünün olduğu yöne bakar, ağıt şeklinde bir türkü patlatır. Memleket ve aile hasretini bu şekilde bastırmaya uğraşır.

Eşi empati yapamaz, Zeynep’in ailesine bu kadar hasret kalmasını pek önemsemez. Aradan yıllar geçmiş, ilk günkü beğenisi saygısı kalmamıştır ve hayatı ona zindan etmeye başlar. Eşinin bu yaptıkları ve aile hasreti Zeynep’in hastalanmasına neden olur.

Her geçen gün Zeynep’in rahatsızlığı giderek artar, bir türlü düzelmez. Komşular bu duruma çok üzülür ve ailesinin getirilmesinin iyi olacağını söylerler. Eşi ve ailesi de durum kötüye gidince komşulara hak verir ve Zeynep’in ailesine giderler.

Uzun süren yolculuklar ardında Zeynep’in ailesi kızlarını hasta halde bulurlar. Zeynep ailesini görünce daha önce yüksek bir tepeye çıkıp söylediği türküyü onlara da söyler.

Bunu duyan ne kadar konu komşu varsa hüzünlenir ve gözyaşı döker. Annesi bu türkü sonrası kendini kaybeder. Zeynep ailesini görür, türküyü söyle ama iş işten geçmiştir. Zeynep hayatını kaybeder ve o günden sonra birçok kişi onun için ağlamaya başlar.

Bu yaşananlardan sonra, yüksek yüksek tepelere türküsü artık kim ailesinden, yakınından uzaklaşacak olsa söylenir duruma gelir. Kına gecelerinde gelinleri ağlatacak ender türkülerden biri haline gelir.

Bu İçeriği Nasıl Buldunuz ?
  • 1
    _yi
    İyi
  • 0
    k_t_
    Kötü