Yazın hava sıcaktır ve su buharı gaz olarak kalır,
Yazın hava sıcaktır ve su buharı gaz olarak kalır, bu da bulutlarda yağmur olarak düşmeye yetecek kadar ağır su damlacıklarının azalmasına neden olur. Dünyadaki tüm renkleri bir araya getirdiğinizde beyaz rengi elde edersiniz. Güneşten gelen ışık budur ve mevcut tüm renklerin bir kombinasyonudur. Bulutların beyaz olmasını da bu durum açıklar. Güneşten gelen ışığı yansıtırlar. Yağmur oluşumunu öğrenmeden önce su döngüsünü anlamamız gerekir
Su döngüsü
Su döngüsünün birkaç ana bölümü vardır.
- Buharlaşma.
- Yoğunlaşma
- Yağış.
- Karada toplanma.
Şimdi su döngüsü sürecini adım adım tartışacağız.
Su döngüsü diyagramı
Adım 1 – Buharlaşma: Buharlaşma için hangi su kaynakları mevcuttur? Suyun sıvıdan gaza dönüştüğü yerdir. Örnek: Bir su birikintisinden gölete, göletten göle, göllerden nehirlere…
Su buhara dönüşür ve havaya karışır. Alışılmadık bir su kaynağı bitkilerden gelir. Bitkiler esasen terler. Aynı şekilde yapraklarından da su kaybetmek ve/veya terlemek demektir. Tüm bu işlemler suyun buharlaşmasına neden olur.
Adım 2 – Yoğuşma: Su atmosfere girdikten sonra ne olur sizce? Atmosferin düşük sıcaklığı nedeniyle su buharı yoğunlaşmaya başlayacaktır. Bunu yaptığında bulutları oluşturur.
Adım 3 – Yağış: Suyun tamamı bulutta toplandığında, bundan sonra akmaya başlıyor. Biz buna yağmur, yağış adını veriyoruz. Ayrıca, yağmur ve kar da dâhil olmak üzere birçok şekilde olabilir. Yağış, dünyanın yüzeyine düşen su sürecidir.
Yağmur sıvı halde düşen sudur. Kar, buz, dolu ve sulu kar, katı veya donmuş halde düşen sudur. Doğrudan okyanuslara düşen yağış, yüzey okyanusunun bir parçası haline gelir ve dalga, rüzgar etkisiyle okyanus akıntılarına dönüşebilir. Doğrudan nehirlere ve akarsulara düşen yağmur ve kar, akarsu akışının bir parçası haline gelir. Ayrıca, karaya düşen yağmur nehre farklı bir yol izler.
Adım 4 – Karada Toplanma: Son olarak yağış, suyu karada toplar. Bitkilerin ve hayvanların içebileceği yeraltı suyuna dönüşerek toprağa geri döner. Su döngüsünün tekrarlandığı göllerde, okyanuslarda ve nehirlerde toplanarak toprağın üzerinden geçebilir.
Bulutlarda yağmur nasıl oluşur?
Büyük okyanus dalgalarından gelen deniz suyu havaya uçtuğunda, bir kısmı buharlaşabilir ve geride havada asılı duran bir deniz tuzu parçacığı bırakabilir. Öyleyse neden tüm bu yağmur yapıcı parçacıkları kuru tarım arazileri gibi en çok yağmura ihtiyaç duyan alanlara atmıyoruz? Buna bir nevi bulut tohumlama ismi verilir.
Yağmur damlaları göründükleri kadar berrak değildir. Biraz kirlidirler. Yeryüzünden gelen mikroskobik kir parçacıkları atmosfere doğru uçar. Kalktıklarında, su buharının yoğunlaşması için mükemmeldirler. Su buharlaştığında, tek tek moleküller çok hızlı ve düzensiz hareket eder. Bağlar oluşturmak ve onları sıvıya dönüştürmek için doğru yolu aydınlatmayı zor buluyorlar. Bunun yerine, bu mikroskobik parçacıklardan biri üzerinde yoğunlaşmayı çok daha kolay buluyorlar.
Bulut oluşturmak için bulut yoğunlaşma çekirdeği devreye girer. Bu küçük yağmur damlacıklarından çokça ihtiyacınız var, bu da işe başlamak için çok sayıda çekirdeğe ihtiyacınız olduğu anlamına geliyor. Yeterince sahip olduğunuzda, bu bir buluttur. Gittikçe daha fazla yağmur damlası ve bulut daha da büyüyebilir. Yeterli olduklarında, buharlaşabileceklerinden daha hızlı birbirlerine çarpmaya başlarlar.
Yağmur damlaları, atmosferdeki bu parçacıkların trilyonlarcasına sahiptir. Bunlar toz, kir, polen kirliliği, parçalar, mantar sporları ve hatta bakterilerdir. Bazı bilim adamları, bazı bakteri ve mantar sporlarının, dünyaya geri dönmelerine yardımcı olmak için etraflarında bir yağmur damlası oluşturabilmeleri için mükemmel bulut yoğunlaşma çekirdekleri olacak şekilde evrimleşmiş olabileceğini düşünüyor.
Bir kilometre genişliğindeki varsayımsal bulut, hacmi 1 milyar metreküp su veya yağmur damlası içerir. Bazı temel aritmetiklerle, bulut 250 metrik ton su tutar. Fırtına bulutları, çok daha yüksek bir su yoğunluğuna sahip oldukları için çok büyüktür. Ortalama su içeriğinin 50.000 metrik ton olduğu tahmin edilmektedir. Bu, 20 olimpik yüzme havuzunu doldurmaya yetecek kadar suya denktir. Ortalama bulutlu damlacık saatte 3 kilometre sıfır noktasında düşer. Yani 1 kilometreden düşmek 33 saat sürer.
Küçük damlacıklar, hafif yukarı çekişte yere nazikçe düşecek kadar ağırdır. Puslu bir hafif yağmur duşu meydana gelir. Ancak daha güçlü bir yukarı çekiş, su damlacıklarını bulutlarda daha uzun süre tutar. Böylece birbirlerine çarpmak için daha fazla zamanları olur. Birleşirler ve daha büyük yağmur damlaları oluştururlar. Sonunda, o kadar büyürler ki, yükselen hava artık ağırlıklarını kaldıramaz. Böylece dev yağmur damlaları veya yağış olarak düşerler.
Düştüklerinde, çalkantılı bir hava onları tekrar bulutun içine götürebilir, etraflarında daha fazla yağmur damlasına dönüşebilir ve daha da büyüyebilir. Bir yağmur damlası ne kadar uzun süre düşerse, tekrar bir buluta veya başka bir damlaya itilme olasılığı o kadar yüksektir.
