Şemsi Efendi Okulunda Uygulanan Eğitim ve Mustafa Kemal Atatürk’e Kattıkları?

Mustafa Kemla Atatürk

Ülkemizin kurucu önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim hayatı

Ülkemizin kurucu önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim hayatında önemli bir temele sahip olan Şemsi Efendi mektebi Selanik’tedir. 1872 yılında kurulmuş olan okul aynı zamanda yenilikçi bir eğitim sistemine sahiptir. Bu bağlamda da Şemsi efendi okulunun Mustafa Kemal’e katkıları merak edilebilir.

Şemsi Efendi Okulunda Uygulanan Eğitim ve Mustafa Kemal Atatürk’e Kattıkları?

Şemsi Efendi okulunun Mustafa Kemal’e katkıları kısaca şöyle cevaplanabilir.

  • Şemsi efendi mektebinde yenilikçi bir eğitim müfredatı uygulanmaktaydı
  • Usul-i Cedid eğitim yöntemini benimseyen okul bilimsel bir öğrenim şansı sunmaktaydı.
  • Yenilikçi ve özgün eğitim sistemine sahipti.

Şemsi Efendi Mektebi Mustafa Kemal’e Ne Katmıştır?

Mustafa Kemal’e Şemsi Efendi mektebinin kattıklarını daha detaylı olarak analiz ettiğimizde çok daha derinlemesine sonuçlara ulaşabiliyoruz. Öncelikle her zaman için yenilikleri benimseyen ve özgün düşünce yapısına sahip olan Mustafa Kemal’in bunu benimseyebilmiş olması bu eğitim sisteminin bir eseridir.

Okulun tarihçesine inildiğinde Şemsi Efendi tarafından kurulduğu görülebilir. Muallim Şemsi Efendi 1851 yılında Selanik’te doğmuş ve hayata 1917 yılında İstanbul Eyüp Sultan’da gözlerini yummuştur. Bir Osmanlı eğitimcisi olarak her zaman daha iyisini gözetmiş ve bunun için hareket etmiş öğretmenler arasında yer almıştır. O dönemde Selanik’te kendi kurduğu Şemsi Efendi mektebi dahil olmak üzere tüm açılan yeni ve özel mekteplerde yeni eğitim öğretim yöntemlerini yürürlüğe sokmuştur. Bu Usul-i Cedid olarak adlandırılan yeni yöntemdir.

Mustafa Kemal’in hayatına Şemsi Efendi mektebinin ne gibi katkıları olduğunu araştırırken en önem verilmesi gereken kriter tabii ki kendisine okuma yazmayı öğreten Şemsi Efendi ve öğretmenliğidir. Mustafa Kemal’in ilk öğretmenlerinden birisi olan Şemsi Efendi yeni eğitim öğretim metodu olan Usul-i Cedid’i İstanbul ile eş zamanlı olarak Selanik’te uygulamaya başlamıştır.

İşte Mustafa Kemal Atatürk bu yenilikçi öğretmenin ilk adımı attığı eğitim öğretimle kendi kişiliğini, fikirlerini ve hür düşüncelerini yeşertme fırsatı yakalamıştır. Şemsi Efendi mektebinin bu kadar pozitif bir metoda sahip olmasında günümüz eğitim sisteminden izlere rastlamak mümkündür.

  • Şemsi Efendi mektebinde sınıflarda öğrencilerin oturması için sıralar, öğretmen için bir kürsü, öğrenilecek bilgilerin yazılabileceği bir kara tahta, kara tahtaya yazı yazmak için tebeşir bulunurdu.
  • Aynı zamanda okuma yazma öğrenmeyi kolaylaştırmak adına tahtaya yazılarak, çeşitli fiş sistemleri kullanılarak harfler, heceler ve kelimeler öğretilirdi.
  • Muallim Şemsi Efendi her saat başı eğitim öğretime ara verir, günümüzde tenefüs olarak adlandırılan arayla çocukların daha zinde olmasını sağlardı. Bu aralarda çocukların sosyal aktiviteler yapmasına, jimnastikle uğraşmasına, sınıfların havalandırılmasına özen gösterilirdi.
  • Birbirlerine kötü sözler söylememeleri, oyun anında dahi bir takım oyunu gerçekleştirebilmeleri, ikili ilişkileri güçlendirmek adına çeşitli aktiviteler yapmayı sürdürürdü.
  • Okulda tam bir disiplin hakimdi ve tüm öğrenciler bu kurallar dahilinde kendilerini geliştirirdi.
  • Bu disiplinin en net göstergesi ise öğretmenini gören öğrencilerin onlara selam vermesiydi.
  • Okula yeni başlayacak olan her öğrenciye daha kıdemli bir öğrenci lala olarak atanır, ona rehberlik ederdi.
  • Belli aralıklarla çeşitli sosyal aktivitelerle okul dışına tüm öğrencilerin katılımı sağlanarak geziler düzenlenirdi.
  • Öğrencilerin yalnızca okul ve okulda öğretilenler değil hayata dair de pek çok detayı kavraması için yoğun bir çaba sarf edilirdi.

Bu tip eğitim ve öğretim aşamalarını benimseyen Muallim Şemsi Efendi ve açtığı okul bu sayede pek çok okulun önüne geçmeyi başarmıştır. Özellikle sübyan mekteplerinin, mahalle okullarının yanında ileri düzey bir eğitim kurumuna dönüşmesi bundan kaynaklıdır. Pedagojik açıdan doğru yaklaşıma sahip, disiplinle yönetilen, eğitim ve öğretimi çeşitli araç gereçlerle daha akılcı bir biçimde sunan, yeniliklerden uzak kalmayan eğitim anlayışı zaman içerisinde başarıyı da beraberinde getirmiştir.

En büyük kıyası ise Rüştiye mektebiyle yapıldığından Şemsi Efendi mektebinin öğrencileri sürekli olarak bu öğrencilerle kıyaslanırdı. Fakat Şemsi Efendi okulunda okuyanlar Rüştiyelilere göre çok daha akıcı bir şekilde gazete okuyabiliyor, çok daha güzel yazı yazabiliyor, hesap yapma konusunda daha hızlı olabiliyor ve coğrafi harita bilgisi açısından yoğun bir başarıya imza atabiliyorlardı.

Mustafa Kemal’in Şemsi Efendi mektebine başladığı yıla baktığımızda ise Muallim Şemsi Efendi’nin ünü neredeyse tüm Selanik çevresine yayılmış durumdaydı. Nitekim yıl 1887’yi gösteriyordu ve Muallim Şemsi Efendi tam 14 yıllık tecrübesiyle yüzlerce talebeyi mezun etmişti.

Mustafa Kemal’i babası Ali Rıza Efendi aydınlıkçı bir bakış açısına sahip olduğu için Şemsi Efendi mektebine gönderdi. Henüz dördüncü sınıfa geçmişken Şemsi Efendi okulu Fevziye mektebiyle birleştirme kararı alarak Rüştiye mektebine dönüştürdü. Çünkü ilk dört yılı ilkokul, ikinci dört yılı da ortaokul olmak üzere 8 yıllık bir eğitim modeline geçiş yapmayı amaçladı.

Şemsi Efendi mektebinin bu kadar başarılı bir eğitim öğretim kurumu olması elbette ki Mustafa Kemal’in çok daha iyi bir dünya görüşüne sahip olmasını sağladı. Babası Ali Rıza Efendi vefat ettiğinde yıl 1893’ü gösteriyordu ve Mustafa Kemal henüz ikinci dört yılının tam ortasındaydı. Yani temel anlamda 6.sınıfa gidiyordu.

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık