1. Anasayfa
  2. Nedir

Omuriliğin Görevleri


0

Omuriliğin Görevleri

Omurilik hayati bir öneme sahip olan, sırtımızdaki omurga ile korunan bir sinir sistemi bölümüdür. Ortalama olarak 50 santimetre kadar uzunluğa erişen omurilik başlangıç noktası olarak omurilik soğanının altından başlar. Beynimizle bir takım ortak özelliklere sahip olan bu sinir sistemi ağı tıpkı beyin gibi zar yapısıyla sarılıdır. Üç katmanlı zar yapısının içerisinde boz madde, dışarısında ise ak madde yer almaktadır. Eğer bir kesi atılarak omurilik enine kesilirse adeta kelebeği andıran bir görünüm elde edilebilir.

Omuriliğin
Omuriliğin Görevleri

Omuriliğe duyu sinirlerinin ulaştığı iki sırt kolu vardır. Dorsal kök ismi verilen bu iki kol duyu sinirlerinin girdiği yerdir. Önünde ise Ventral kök ismi verilen iki kol bulunur. Motor sinirlerin çıkış noktası burasıdır. Omurilik hayati önem taşıyan noktalar arasındadır.

Omuriliğin Görevi Nedir?

Aslında temel anlamda omuriliğin iki farklı görevi olduğunu söyleyebiliriz.

  • Sinir Uyarılarının İletimi

Duyu organlarımızla ya da çevresel faktörlerle aldığımız her uyarı aslında beyne ulaşmadan önce omuriliğe ulaşır. Omuriliğe ulaştıktan sonra çapraz yapıp buradan beyne yönelir.

  • Refleks, Alışkanlık Gibi Hareketlerin Kontrolü

Omuriliğimiz hem doğuştan gelen hem de sonradan edinilen reflekslerin kontrol merkezidir. Her bebek doğuştan yani kalıtsal olarak annesinin memesini emme refleksine sahiptir. Yine herhangi bir bebeğin avucuna parmağınızı koyarsanız bebek var gücüyle parmağınızı sıkacaktır. Bu da kalıtımsal bir refleks olup her bebekte vardır. Aynı zamanda sıcaktan yanmış birisinin sıcak merkezine karşı elini çekmesi, limon görünce ağzın ekşimesi gibi reflekslerde de başrol omuriliktedir.

İnsan hayatının en önemli unsurlarından birisi farkında olmasak bile reflekstir. Örneğin kalıtımsal olarak anne memesinden süt emme refleksine sahip olunmasa pek çok bebek anne sütünü nasıl emeceğini öğrenemeden besin kıtlığı çekebilirdi.

İlginizi Çekebilir;  Yapma Destan Nedir? Örnekleri

Yine gündelik hayatımızda bizi çeşitli kazalardan ya da travmalardan koruyan reflekslerimiz zaman içerisinde oluşan sinir iletimleri ile şekillenmektedir.

  • Uyarıyla omuriliğe gelip dorsal kökten alınan duyu nöronu
  • Omuriliğin değerlendirmeye cevaben oluşturup ilettiği ana nöron
  • Mevcut cevabı refleksi gösterecek organa götüren ve ventral kökten çıkan motor nöron.

Tipik olarak bir refleksin oluşum süreci bu üç aşamayı kapsamaktadır. 

Bu İçeriği Nasıl Buldunuz ?
  • 0
    _yi
    İyi
  • 0
    k_t_
    Kötü