Mütevazı
Arapça kökenli olan bu kelime tevazu eden kişi kökünden gelmektedir. Arapçada fiil sıfat olarak bilinen kodu, indirdi kökünden türemiştir. Sözlük anlamıyla günümüzde alçakgönüllü, gösterişsiz anlamlarına karşılık gelmektedir. Dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta ise, kelimenin son harfinin ı harfiyle mi yoksa i harfiyle mi bittiğidir. Çünkü mütevazi şeklinde yazılışı olan kelime, birbirine paralel olan anlamını taşır ve alçakgönüllü anlamından farklıdır.
Tevazu gösteren, alçakgönüllü, gösterişsiz, övünmeyi sevmeyen anlamıyla kullanmak istiyorsak sonu kalın sesli olan ı harfiyle bitmelidir, yani mütevazı şeklinde yazılmalıdır. Kendisiyle ya da yaptığı şeylerle övünmeyi sevmeyen, dile getirmeyen kişiler için kullanılan bir kelimedir.
Karakter yapısı özelliği olarak değerlendirilmekle birlikte, halk arasında genelde karşı tarafı övmek ve takdir etmek için kullanılan niteleme durumu bildirmektedir. Temelinde kişinin imkânı olduğu halde kendini ön plana çıkartacak şeyler söylememesi yapmamasıyla örtüşmektedir.
Cümle içinde kullanımında mütevazı kelimesi yerine, alçakgönüllü, gösteriş yapmayan sözcükleri de anlamdaşı olarak kullanılabilmektedir. Bunların yanı sıra mütevazılık kişinin karakter yapısına yerleştirdiği övünmediği bir yaşam şeklini de ifade eder.
Mütevazı olarak adlandırılan kişilerin gösterdiği davranış biçimine ve takındığı tavra ise tevazu denilmektedir. Tevazu göstermek, böbürlenmek olarak tabir ettiğimiz ve kibir ve kendini üstün görme halinden sıyrılmış kendini diğer insanlara eşit sayarak bu şekilde duygular barındırıp öyle davranmak anlamını gelmektedir.
Mütevazılık, davranış biçiminden ziyade bir karakter özelliği olarak da özetlenebilir. Hem yazılış hem de telaffuz anlamında halk arasında yaygın olan çeşitli hatalar ve dile yanlış yerleşmeler mevcuttur.
Kelimenin yazılışında yaygın bilinen bazı hatalar şöyledir: Mütevazi, Mütavazi, Mutavazı gibi.
Doğru yazılışı: Mütevazı şeklindedir.
Mütevazı Kelimesi Yazılışı Örnekleri
Bu projede aldığı sorumluluk konusunda, gereğinden fazla mütevazı davranıyor.
İlk görüşte anlamıştım mütevazı bir insan olduğunu.
Çevresi ve komşuları tarafından mütevazı bir insan olarak tanınır.
Büyük bir zenginliğe rağmen, mütevazı bir evde hayatına devam ediyor.
Bakmayın siz onun bu kadar mütevazı olduğuna, başardığı işler herkesçe bilinir.
Geçen akşam konaktaki büyük davete çok mütevazı bir elbiseyle katıldı.
Aziz Sancar, kazandığı onca ödüle rağmen mütevazılığı elden bırakmıyor.
