Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu gazi Mustafa Kemal Atatürk
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu gazi Mustafa Kemal Atatürk pek çok yenilikle ve devrimle ülkemizi muhasır medeniyetler seviyesine taşımayı amaçladı. Bunun izlerini taşıyan çok sayıda adımı da bizzat kendisi atmıştır. Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’nin kuruluşu Atatürk’ün önemli adımları arasında görülüyor. Bunun ardındaki düşünce yapısını inceleyeceğiz.
Askeri okul eğitimi boyunca Mustafa Kemal Atatürk her zaman milleti için en iyisini arzulamış bir kurmay olmuştur. Ki bu durum her ne kadar iyi bir durum gibi algılansa da dönemin bazı farklı düşünenleri Mustafa Kemal Atatürk’ün ülke ve millet hakkındaki düşüncelerinden fazlasıyla rahatsızdı. Bu rahatsızlıklarını ise aslında ilk görev yerine baktığımızda nasıl gösterdiklerini anlayabiliyoruz.
Türk milletinin sahip olması gerektiği özgürlüğü savunan Mustafa Kemal Atatürk askeri okuldan mezun olup ordunun kurmayları arasına girer girmez ilk görevinde Şam’a gönderilmiştir. Buraya gönderilen bir kurmayın sürgün edildiği ise apaçık ortadadır. Haliyle onun millet ve vatan aşkından dolayı düşündükleri bazıları tarafından sindirilmek istenmiştir.
Oysa Mustafa Kemal Atatürk bunlardan yılmamış, haklı düşüncesinde, millet ve vatan aşkında azalma olmamıştır. Şam’da ise Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’ni resmi olarak kurmuştur. Cemiyet sonrasında Selanik ile genişlemiştir. Normal şartlarda ordu mensubu bir kurmay olmak, arda kalan zamanlarında ise cemiyetin yönetimini sağlamak ciddi bir zaman ve efor gerektiriyordu.
Atatürk ise milleti için göze aldığı pek çok şey olduğu gibi bunu da göze alarak cemiyeti kurdu. Hem askerlik görevini layığıyla yerine getirip Şam’da başarılı bir 5 yıl geçirdi. Hem de cemiyetin büyümesiyle beraber aklındaki iki ana fikri tüm istihbarat subaylarına yansıtmayı başardı. Zaten kurulan cemiyetin ismi bile içeride yaşayan bu istihbaratçılar için oldukça yıkıcı bir isimdi.
Çünkü vatan ve hürriyet cemiyeti temeline vatanını alan ve bitmek bilmeyen bir bağımsızlık hissiyle hareket eden bir topluluk olacaktı. Öyle de oldu ve Mustafa Kemal Atatürk aklının dehasını kullanarak, inadını bileyerek, tüm baskılara karşı zincirlere vurulmuş rejime direnerek cumhuriyetin ilanına kadar her şeyi ilmek ilmek dokudu. Sonucunda da bize bu cennet vatanı hediye etti. Hem de bağımsız bir biçimde.
