Methiye (Medhiyye) ne demektir? Örnekleri nelerdir?

methiye-ne-demektir

Methiye kelimesini özellikle edebiyatta sıklıkla duyarız. Medhiyye olarak da bilinir. Peki, ne anlama gelir? Örnekleri nelerdir? Ey adına methiyeler dizdiğim şiirinde de geçen bu kelime hakkında bilgileri sizler için derledik.

Methiye, divan edebiyatında, devletin önemli kademsinde bulunan kişileri yüceltmek, övgü dolu sözler söylemek kaleme alınan şiirlerine verilen isimdir. Aşağıdakilerden hangisi nazım türlerinden biridir? Diye bir soru gelirse ve içinde Methiye ya da namı diğer Medhiyye kelimesini görürseniz hemen yanıtlayın. Bu tür şiirler kaside biçimiyle kaleme alınır, bazı durumlarda nazım şekliyle de yazılanları vardır ama çok az rastlanır. İkisi arasındaki fark ise methiyelerde fahriye alanının yer almasıdır. Methiye türü şiirler, Türk edebiyatının fazlaca ele alınan konuları arasındadır. 

Methiye (Medhiyye) ne demektir? Örnekleri nelerdir?

Methiyeler 2 farklı bölümde incelenmektedir. Bizim sıklıkla duyduğumuzu Osmanlı padişahları ve veziriazamlar gibi önemli şahsiyetleri öven yazılar, ikincisi ise 4 halife ve diğer din âlimlerine övgü dolu sözler söylemek için yazılırlar. 

Eğer methiye yazılan kişiler, o an için hayattaysa bu övgülerin doğruluğu sorgulanmaktadır. Zira bunu kaleme alan şairler, ya korkudan ya da bir çıkar için O kişiyi övmüştür. Vefat eden büyük şahsiyetler için yazılanlarda bir çıkar olmayacağı için methiyenin gerçekliği pek sorgulanmaz. İçinden geldiği, gözlemlediği gibi duygularını kağıda dökmüş demektir. Çok az görülse de bazen insan harici varlıklar, eşyalar için de kaleme alındığı olmuştur. 

Methiye Örneği

O sultan ki cism-i cihân cânıdır

Zamânın zamân-ı baharıdır.

İkinci beyit örneğimizde, şair, insan dışında varlık olan çeşmeden övgü ile bahsetmektedir. 

Meger her lûlesi bir çeşme-i dil-cuy- ı cennetdür

İder cari müselsel ab-ı tesnîm-i musaffayı

Üçüncü örneğimizde, İstanbul ilimizde yer alan Çamlıca bölgesinin ne kadar güzel olduğunu anlatır. 

Yeryüzünde gülşen-i cennet gibi zînef bulup

Oldı şâhâne mesire dil-küşâ cây-ı safâ

Nedim, dördüncü methiye örneğimizde III. Ahmet’in tuğrasından övgüyle bahseder, onun gönüller açan muhteşem bir biçime sahip olduğunu, görenlerin hayranlıkla bakakalıp gözlerini ondan alamadıklarını söylemektedir:

Taâlallâh ne tavr-ı hûb u şekl-i dil-güşâdır bu

Ki her bir şivesi hayret verir baktıkça insâne

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık