1. Anasayfa
  2. Nedir

Emek Olmadan Yemek Olmaz Atasözü Ne Demek? Hikayesi Nedir?


0

Emek Olmadan Yemek Olmaz

Emek olmadan yemek olmaz atasözüyle ilgili merak edilenleri, ne anlama geldiğini ve bu sözün çıkış hikayesini sizler için hazırladık.

Emek
Emek Olmadan Yemek Olmaz Atasözü Ne Demek? Hikayesi Nedir?

Emek olmadan yemek olmaz hakkında bilgiler

İnsanlar, yaşamı boyunca iyi yerlere gelmek istiyorsa çalışmak, emek harcamak zorundadır. Yatılan yerden zengin olmak sadece bir hayaldir. Aileden kalan bir miras yoksa ve bütün her şeyi kendiniz yapmak istiyorsanız mutlaka emek harcamalısınız. Zenginlerin hayatlarını incelediğinizde, çok az uyuduklarını, hayatlarının büyük bölümünü işlerine adadıklarını, yani çok fazla emek harcadıklarını görürsünüz.

Tabii, buradaki emekten kasıt helal olanlardır, bizim inancımız gereği haram yolla kazanılandan hayır gelmez. Emek sadece ekonomik anlamda kazanç sağlamaz. Bir hobiniz vardır, sporla uğraşıyorsunuzdur, emek harcayarak en iyisi siz olabilir, derece yapabilirsiniz. Eğer, dersleri eksik vermek ve iyi bir üniversite kazanmak istiyorsanız da emek gereklidir. Emek olmadan yemek olmaz sadece karın doyurmak değildir.

Emek olmadan yemek olmaz atasözü hikayesi nedir?

Emek olmadan yemek olmaz sözünün hikayesi biraz roman gibi, uzun ele aldık ama umarım bir solukta okur ve sıkılmazsınız.

Orhan derinden bir ses işitti. Ama bu fırtına veya farklı bir uğultu gibi değildi. Sanki denizin altında bir şeyler oluyor da onun sesi geliyordu. Tabi Orhan’ın kendine gelmesi kısa sürdü. Sadi Dede: Geldik işte… Açabilirsin gözlerini… dedi.

Orhan uyanmıştı ama bu sefer çok büyük bir evin mutfağındaydı. Büyük bir dolapta Sadi Dedesinin elini tutmuş ve aradaki boşluktan mutfakta olup biteni gözlemleyebiliyorlardı. Bir yere dönüp baktılar onlarca farklı sebze türü… Diğer tarafta ise büyük kasede kıyma yer alıyordu. Orhan kısık bir ses tonuyla zengin birinin evi sanırım dedi. Bunun üstüne çok acıktığını da vurguladı. Dedesi saçlarını severek Buradaki hiçbir şeyi tüketemeyiz dedi ve gülümsedi.

İlginizi Çekebilir;  Ampulü Kim Ne Zaman Buldu İcat Etti?

Burada gördüklerin çok eski besinler, şu an gördüklerin aslında evvel zamandaki bir düşün eseridir. Sen burada gördüklerini ellemeye çalışsan sadece havayı tutabilirsin.

Orhan da bir iki kelam edecekti ki bir takım sesler gelmeye başladı… İlk olarak birilerinin yürüdüğünü anladılar, ardında da kapı açıldı… Orhan söyleyeceklerini yuttu ve gelenlere bakmaya başladı. İlk olarak 30’lu yaşlarda bir kadın geldi, ardından 10’lu yaşlarda küçük bir kız… 3.kişi olarak da kostümünden de anlaşılacağı gibi evin aşçısı gelmişti.

Evin hanıma mutfak tezgahına doğru gelerek küçük kıza Anladığım kadarıyla bu akşam yemeği sen hazırlayacaksın öyle mi? dedi ve küçük kız önce şaşırdı ve ardından bazı noktalarda aşçının desteğini istediğini söyledi ve annesi de bunu kabul etti.

Aşçı Teyze, yemek için hangi malzemelerin gerektiği, neler yapılacağı konusunda sana destek olacak, bu konuda endişelenme, sen yemeği vaktinde yetiştirmeye unutma.

Sadedi Dede ve Torunu, mutfakta neler yaşanacağı konusunda merak duyuyordu. Kızın annesi mutfağı terk etti. Kızı ve aşçı baş başaydı. Malzemelerde ve muhabbetten ortaya çıkan sonuç, yemeğin karnıyarık olduğu yönündeydi. Aşçı kadın, karnıyarıkla ilgili gerekli olan bütün bilgileri küçük kıza söyledi. Birinci adım patlıcanların tertemiz hale getirilmesi ve karnıyarık için uygun şekilde soyulması ve yarılmasıydı. Birkaç patlıcanı yıkamak için hareketlenen kız aman dedi yemeği bıraktı.

Aşçı kadın, yemeğin başına geçti ve hazırladıktan sonra başka bir dolaba sakladı. Mutfağı pırıl pırıl yaptıktan sonra yerinden ayrıldı. Dede ve Orhan, bütün olanları izlerken sonucu merak ediyorlardı. Annesi ve kızı mutfağa geldi. Annesi ve aşçı kadın birbirlerine göz kırparak anlaştılar.

Annesi kızına yemeğin ne durumda olduğunu sordu. Çok acıktık, canımız da çekti, yaptığın karnıyarık nerde kızım? Dedi.

İlginizi Çekebilir;  Uluhiyet Ve Ubudiyet Ne Demektir?

Kız, durumdan haberi yokmuş gibi bilmiyorum, ben verilen patlıcanları temizledikten sonra kalan işi aşçı teyzeye devretmiştim dedi. Annesi de kızına yemek emekle yapılır diyerek çok güzel bir ders vermişti.

Bu olayın ardından Orhan’ın azından şu kelimeler çıktı: Emek olmadan yemek olmaz! çok sesli söylemişti ama olayı anlamıştı.

Dedesi Orhan’a gitmesi gerektiğini söyledi ve Orhan başını dedesinin göğsüne koydu ve uykuya daldı. Hikayenin başındaki gibi garip bir ses duymaya başladı, çok halsizdi ama uyandığından dedesinin göğsünde uyandı ve evinde olduğunu anladı.

Bu İçeriği Nasıl Buldunuz ?
  • 0
    _yi
    İyi
  • 0
    k_t_
    Kötü