Çalışmakla İlgili Atasözleri ve Anlamları

calısmak

Çalışmakla İlgili Atasözleri

Çalışmak özellikle insan hayatının vazgeçilmez bir parçası olarak ele alınabilir. Hatta başarının en büyük altın anahtarıdır. Dolayısıyla çalışmakla ilgili atasözleri oldukça geniş bir yelpazeyi kaplayabiliyor. Tabii ki bunu anlam olarak da derinlemesine incelemek gerek.

Çalışmakla İlgili Atasözleri ve Anlamları
  • İşleyen demir ışıldar

Aynı zamanda işleyen demir pas tutmaz olarak da kullanılan bir atasözü olmakla beraber durağan olan bir demirin pas tutarken, aktif olarak hareket eden bir demirin paslanmadığını ifade eder. İnsan hayatında da bu böyledir. Durağan olan her insan hem zihnen hem de fiziki açıdan çökebilir. Oysa hareket haline geçmek bundan korunmayı mümkün kılar.

  • Aç ayı oynamaz

Her şeyin bir karşılığı olduğu gibi emeğin karşılığı da vardır. Dolayısıyla çalışan birisinin emeğinin mutlaka ödenmesi gerektiğine vurgu yapan atasözüdür. Bu yüzden tüm canlıları ortak paydaya alan bu atasözünde emeğin karşılığının ödenmesi gerektiğini, aksi halde ayının bile karnı açken oynamayacağını ifade eden bir cümle kurulur.

  • Açık ağız aç kalmaz

Her zaman için bir çıkış yolu arayan, işini yapmaya hevesli olan ve bunun için çeşitli yöntemler geliştiren birisinin başarısız olma ihtimali yoktur. Bunu açıklayabilmek içinse ağzını açık tutanın her zaman için karnını doyuracağı üzerinden bir anlam yaratılmıştır.

  • Açık gözü ekmek teknesindedir

Her zaman için hayatta kalmak en insani duygularımız arasındadır. Tabii ki rahat bir yaşam sürmek önemli bir meziyet olsa da aç kalmamak için her zaman çalışmalıyız. Buna bağlı olarak da çalışan kişinin her zaman gözünü diktiği yerin karnını doyurmak için verdiği emeğin karşılığı olduğu vurgulanır.

  • Akan su yosun tutmaz

Doğaya bakıldığında nehirlerde yosun oluşumu çok az miktardayken göl gibi durağan sularda çok daha fazladır. Çünkü su akarken bir şekilde hem suyun akışı sebebiyle su yenilenir hem de dere yatağı kendini her zaman akıntıyla beraber temiz tutar. Oysa durgun sular için böyle bir unsur yoktur. Mikrobun ve organizmaların bu kadar yoğun olması da bundan kaynaklıdır. İnsan hayatında da bu böyledir. Hareket eden, çalışan ve çabalayan kimselerin her zaman önce kendine sonra başkalarına yararı dokunur.

  • Emek olmadan yemek olmaz

Her zaman için alın teriyle kazanmanın önemini vurgulayan atasözlerine rastlayabiliyoruz. Kısa yoldan para kazanmak, haksız gelir elde etmek, başkasının hakkını gasp etmek bize hiçbir şekilde fayda sağlamayacaktır. Bu emek vermeden boğazımızdan geçecek yemeğin doğru olmadığına benzetilerek ifade edilmiştir.

  • Er olan ekmeğini taştan çıkarır

Her zaman çalışkanlığıyla ön plana çıkan, yiğit, merhametli ve özverili kimselerin başkalarına muhtaç olmamak için bile çok ciddi bir efor sarf ettikleri bilinir. Bundan kanyaklı olarak da er olan yani yiğit olan her zaman en ağır koşullarda çalışmayı göze alır, başkasına muhtaç yaşamaz.

  • Akşamın işini sabaha bırakma

Bu atasözü bugünün işini yarına bırakma şeklinde de söylenebilmektedir. An itibariyle yapılması gereken bir iş varsa bunun o an yapılması gerektiğini ifade eder. Ertelemenin bir fayda sağlamayacağını, tembellik etmek yerineç çalışmanın doğru olduğunu özetler.

  • Yazın sıcakta terleyen, kışın soğukta üşümez

Ağustos böceği ile karınca hikâyesi gibi yaz aylarının kavurucu sıcaklarında alın terini dökerek çalışanların, kış gelip soğuk çattığında rahat edeceğinden dem vurur.

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık