Ayağını yorganına göre uzat sözünü büyüklerimizden, çevremizden sıklıkla duymuşuzdur.
Ayağını yorganına göre uzat sözünü büyüklerimizden, çevremizden sıklıkla duymuşuzdur. Aslında kafamızda anlamı bir çağrışım yapsa da doğruluğunu temin etmek için sizlere ana fikrinden bahsedeceğiz.
Hayat sadece maddiyattan ibaret olmasa da genelde ülkemizde yaşanan sorunların temelinde ekonomik nedenler yatar. Çok güzel kıyafetler almak, yiyecekler tüketmek isteriz ama bazen aldığımız maaş hepsini karşılamaya yetmez. Nefsimize yenik düşüp aşırı harcadığımızda da ay sonunu getiremez konuma geliriz. Aslında ayağını yorganına göre uzat lafı tam da burada devreye giriyor, ne kazanıyorsan ona göre harca anlamında kullanılabilir.
Bir plan yaparken elimizdeki olanakları iyi değerlendirmeliyiz. Arada kendimizi şımartmak istesek de bunu abartmamak gerekir. Kiramız, faturalarımız, temel ihtiyaçlarımız karşılandıktan sonra elimize ne kadar kalıyorsa keyfi harcamaları ona göre yapmalıyız. Bu atasözünü her daim akılda tutmak ve bu anlamını bilmek bizlere yardımcı olabilir. Ayağını yorganına göre uzat sözü her konuda planlı ve aşırılığa karşı söylenir.
Ayağını yorganına göre uzatmayan aileler, babalar, anneler ve gençler, maddi sıkıntının ardından manevi olarak da sıkıntıya girer ve psikolojik problemler başlar. Bir de Psikolog masrafı çıkarmamak için ayağımızı yorganımıza göre uzatalım.
Ayağını Yorganına Göre Uzat Atasözü ilk Hikâyesi Nasıl Ortaya Çıktı?
Zamanında fakir bir adam işleri açılmış, miras da kalmış zengin olmuş. Para bol olunca her gün huzurla üstüne örttüğü yorganı beğenmez olmuş.
Gitmiş yorgancılar, bakmış, bu uzun yerlerde sürünür olmaz, bu kısa üstüm açılır olmaz dermiş.
Zenginliğin verdiği güçle birlikte kendi isteğime göre yorgan diktireyim diye düşünmeye başlamış.
Memleketin en usta yorgancısına giderek durumu izah etmiş. Yorgancı bütün maharetini kullanarak çok şık, kaliteli bir yorgan dikmeyi başarmış.
Adam denemek için yorganı üstüne aldığında bu kalın diyerek beğenmemiş, adam inceltmiş bu sefer de ince oldu diye beğenmemiş. Bir türlü memnun olmayınca da usta yorgancı benim yapabileceğim bu diyerek adamı göndermiş.
Memleketteki bütün yorgancıları denemeye başlamış ama bir tanesi bile istediği gibi olmamış. Yaşadığı yerde ona yorganbeğenmez demeye başlamışlar.
Adam eskisine göre biraz para bulunca gereksiz yere harcamaya başlamış, karısı bunun fark edince hemen bir yolunu bulup bu israfı önlemem lazım demiş.
Eş, dost, akraba kim varsa olayı anlatıp yardım talep etmiş. Yaşlı bir Teyze sonunda ona yardımcı olabilmiş ve kendin dış kısmında yaşını başını almış, iyi bir yorgancı var, O’na gidersen istediğin yorganı yapar demiş.
Adamın karısı hadi inşallah diye yola çıkmış ve Yorgancı Amcanın yanına varmış. Biraz endişeli şekilde olayı anlatmış, kocam hiçbir yorganı beğenmiyor diyerek yakınmış.
Babacan Amca, endişelenme kızı, 15 güne kalmaz kocanın tam istediği yorganı dikeceğim demiş.
Sözünü tutmuş ve dediği zamanda yorganı eve kadar getirmiş. Namı diğer yorganbeğenmez kişiye yorganı bizzat takdim etmek istemiş.
Selamun Aleyküm dedikten sonra müsaade isteyip eve girmiş. Şöyle bir uzanın da yorganı deneyelim demiş.
Yorganbeğenmez adam şöyle bir göz gezdirmiş ve o benim boyuma uygun değil, kısa gelir demiş.
Yorgancı Amca da önce uzan da bir bakalım, kısa mı uzun mu görürüz demiş.
Yatağa uzanmış, Yorgancı Amca örtünce adamın ayakların bir kısmı dışarıda kalmış ve ben kısa demiştim demiş.
Tam kalkacakken Yorgancı Amca yanında getirdiği sopayı adamın ayaklarına vurmuş ve o da birden ayaklarını kendine doğru, yorganın içine çekmiş.
Yorgancı Amca, işte böyle demiş, kim olursan ol ayaklarını yorganına göre uzat!